Karanlık Madde

“İstemeden varım ve istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.” Bundan tam 86 yıl önce, bambaşka bir coğrafyada, farklı yüzleri tanımaya çalışan ama dünyayı aynı karanlık perdenin arkasından gören bir diğer lanetli ruhtu belki de Pessoa’nın ruhu da. Yerin üstü Devamı…

Gökyüzü

“Yok mu hapishane beni arayan Bu zindanda ölem can gardiyan”             Bozkırın tezenesinin sözlerini mırıldanıyordu. Aslında zindan dediği hayatı, parmaklıklar ardında gardiyan diye aradığı ise vicdanından başkası değildi. Bazı büyük düşünürlerin, yürümenin de bir felsefesi olduğunu söylediği hatırındaydı, Akdeniz’in kıyısında yürürken. Derin bir nefes aldı ve yanı başında gibi duran Devamı…

Mükemmel Cadı Avı

1*“Bir şeyi isteyip, hissedip inanırsanız, onu elde edersiniz.” Bu ve benzeri anlatımları okumaktan ve duymaktan artık çok sıkılmıştı. Çevresindekilerin, kitapçılardaki kişisel gelişim köşelerini yeyip yuttuktan sonra, bu “güya olumlu” fikirleri neden herkesin üstüne istifra ettiğini çözmeye uğraştı. Zihninde düşünceler düşünceleri doğuruyordu. Herkes mükemmel olmaya çalışıyordu. Altı inçlik telefonlarının içerisine sığabilecek Devamı…

Geceye Ait

Aslında olay yalnızca bir ruh ya da beden değildi, aidiyet duygusunu hissetmeyi özlemişti.                    Saat kaygısızca 05:59’u gösteriyordu. Henüz uyumamış, düşüncelere daldığından olsa gerek unuttuğu kahvesinden bir yudum aldı. Kahvenin soğukluğu ağzının tadını bozdu, yüzü ekşidi. Tek göz odasında –sanki birini uyandıracakmış gibi ağır adımlarla eşyaların arasından pencereye doğru yöneldi. Devamı…

Yalnızlığın Empatisi

            Yalnızlık, ilk okuduğunuz andan itibaren tekil olma durumuyla ilgili zihnimizde çeşitli fırtınalar oluşturan, üç heceden meydana gelmiştir. Belki biraz haklı olarak, bu kelimeyi aklına getirmeyi pek çoklarımız sevmez. Sofraya bir başımıza oturduğumuzda basit atıştırmalıklarla geçiririz ya akşamı veya sevdiğimiz insan buğulu otobüs camından bize el salladığında terminalin soğukluğunu daha Devamı…

Absürt Yaşamlar

            Annesinin ne zaman öldüğünü nasıl bilemez insan? Duygu yoğunluğunun bu denli üst perdede olduğu bir anda olayın zamanını unutacak kadar tutarsız bir tavır sergilenebilir mi?Belki de yaşamın anlamını yitirdiği noktadadır bu cümlenin sahibi, belki de hiç anlamı olmamıştır yaşamının. “Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum.”             Camus (1913-1960), Devamı…

RSS
Follow by Email
Instagram