Ben Olsaydım…

Hayatının anlamı ben olsaydım
Zaman, gözlerinde tükendi dermanım
Hasretin, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
Yarab, geri ver o güzel hatıralarımı
Nefesim, seni özleyen bir can olsaydım
***
Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım
Bir zaman yaşadım ki, anısı mazide saydım
Hatıralarında kurumuş yaprak kaldım
Öyle bir zamanki, bitmeyecek devranım
Nefesim, dokuduğun küçük bir nakış olsaydım
***
Melekler sağanak sağanak gülümser semada
Mutluluk nağmeleri yayarlar dünyada
Meleğimin Mevla’ya açılırken elleri
Yıkılmasın masum çocukların hayalleri
Nefesim, O endamın ve gülüşün ben olsaydım
***
Hasretinle yaşarken seni sıkıca sarsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Dolaşan ben olsaydım kan yerine damarında
Tablosunu yapardım ebedi hayatın
Nefesim, doruklara ulaşan bir ben olsaydım
***
Yalan dünya yollarında aradım izini
Saçlarını okşar esen rüzgar gül gibi
Seninle yıkasaydım acılar denizini
Ne kaderi suçlamak kalırdı ne imtihan
Nefesim, yüreğin için ebedi ben olsaydım.
***
Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
Tereddüt oymak oymak kemirirken ruhumu
Söylemek gerek gönül birken ayrılık olur mu
Nefisler kapılırken riya girdabına
Nefesim, gözlerden süzülen yaş ben olsaydım
***
Sevdanla kavrulur içimde kum taneleri
Kalbimde sevdan yanar akkor gibi
Erdemin, bereketin doldurur hanemizi
Sensiz hayat bende mahpus gibi
Nefesim, Nurun bedene can olsaydım
***
Güzelliğinin esrarını aynalara sorsaydım
Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler
Sonbahar rüzgarları vururken dallarına
Kurumuş yapraklar gibi savrulurken
Nefesim, dokunduğun kuru dal ben olsaydım
***
Yağmur, duyarsam içimin göklerinden sesini
Ağlıyorum; taşlar bile yemyeşil filizlendi
Yıldırımlar parçalar göğün gövdesini
Çığlıklar inletsin yedi kat semanın sinesini
Sel gitsin, derler taşsın sendeki deniz ben olsaydım
***
Sen de bir gün kurtulursan çağın prangalarından
Alırım, ölümsüzlüğü billur dudaklarından
Kalmadı yalan dünyada eser şereften, hayadan, onurdan
Mihnetin varsa geride kalanlardan
Nefesim, Evren’de seni seven bir tek ben olsaydım
***
Dünyadaki arzuların ardında seyre daldım
Ebedi sevdayı ben senden aldım
Bütün hayatım ile gözlerinde kaldım
Gördüğüm, yandığım çöldeki mehtabımdın
Nefesim, senin için görülen bir rüya olsaydım.
***
Ayrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır
Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindandan sayılır
Sensiz doğrular eğri, beyaz bile karadır
Cennet gözlerin kış ortasında baharımdır
Nefesim, sensizlik girdabında boğulan ben olsaydım
***
Saatlerin ardında hep kendimi aradım
Sana ait eşyalara takıldı parmaklarım
Boş kalmış odalarda sensiz yapayalnızım
Baktığım her yerde sana ait hatıralarım
Nefesim, yeryüzünde senin için sadece ben olsaydım.
***
Ay gibisin; güneş parlar gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor bedenim
Her damla bir yıldızı süslüyor gözlerinde
Mevsimler ve iklimler senindir evvelinde
Nefesim, Kaderin fırçasında solmayan renk ben olsaydım
***
Islaklığı sanadır gözümün akan yaşları
İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler
Sendendir eskimeyen sevgiler
Bakışların ok misali karanlıkları delerken
Nefesim, renkleri birbirinden ayıran mihenk ben olsaydım
***
Damar damar bedenim, hep seninle dolsaydı
Ruhum hep seninle ve sevginle olsaydı
Hanemiz, yuvamız mutlulukla dolsaydı
Bu bendeki olan asırlara sığmayan bir nağme olsaydı
Nefesim, saçının tokasındaki bir nakışta da ben olsaydım.
Hakan Sarıkaya
0 yorum