Bugün Benim Günüm, 30’a 1 Kala Notlar…

İnsan neden kutlar doğum gününü?

Yeni bir yaşa girmek bu kadar heyecan verici mi? Yaşlanmak, yaş almak, belki de tecrübe kazanmak… Evet, güzel şeyler bunlar; ama eğer gerçekten verimli geçirmişsen bir yılını. Ne kattı sana geçirdiğin bir yıl ya da sen ne kattın kendi hayatına, başkalarının hayatına?
Büyümek sadece yaş almaktan mı gelir mesela? Örneğin; hayatında hiç bisiklete binmemiş biri genel geçer durumda çocukken edinebileceği bu hobiyi 30’lu yaşlarda elde ederse bu kişi hala çocuk mudur? Ya da çok küçükken ailevi olarak yıpranmış biri 15’li yaşlarda 30’lu yaşlardaki kişilerin yaşamadıklarını yaşamışsa, erkenden olgunlaşmışsa bu, gerçekten onun büyüdüğünü mü gösterir?

Elbette “içindeki çocuğu” kaybetmemeli insan. Onun sesini hep içeride bir yerlerde duyabilmeli ve neşesini hep içinde bulabilmeli.
İnsanlar kendilerini bir miktar eğlendirmek adına belki de dertlerini bir anlığına unutmak adına sahte gülüşleriyle kutluyorlar doğum günlerini, her özel günlerini… Her neyse şimdi kapitalizmin soğuk oyunları konusuna girmeyeceğim, bu belki de başka bir yazının konusu olabilir.

Asıl önemli olan bana göre, ne zaman bıraktınız doğum gününüzü kutlamayı? Ya da bıraktınız mı? 18. Yaş gününüzü hatırlıyor musunuz? Ne kadar da heyecanlıydınız 18 yaşınıza girerken… Özgürlüğün yaşı! Büyük umutlarınız vardı koskoca hayata dair. Planlar kafanızda dönüp duruyordu çılgınca. Uçsuz bucaksız hayaller dünyası belki de… Kaç yıl geçti üzerinden? Sayıyor musunuz yılları hala 18’e gelene kadar saydığınız gibi? Yoksa çocuk, aile, iş derken unuttunuz mu hangi günde kaybolup gittiğinizi?
İşte, hayat… Doğum günün kutlu olsun… Umarım kendine, hayatına ve başkalarının hayatlarına dokunduğun bir sene olmuştur.

Ve sen, kızım…

Büyüme sakın! Eğer kendine bir değer katamadıysan, birilerinin hayatlarına dokunamadıysan ya da inandığın bir şeylerin peşinden koşmadıysan, beni bile(!) dinlemeyip hayallerinin peşinden gitmediysen, sen hiç büyüme…

Düşünmeye, doğaya, sanata, bilime, astronomiye, hayata olan bakışınızından at gözlüklerinizi kaldırabildiğiniz, “Hayat”la bütünleşen ve gerçek anlamda “büyüyerek” kutladığınız bir yaşam diliyorum ben de sizlere.

Özgür Ece Kandil