Döndükçe

Öğlen arasında yemeklerini herkesin evinde yiyebildiği bir kasabaydı. Annem ve arkadaşları dalga geçerlerdi biriyle. Dolgun kalçalarını kıvırırdı kadın. ”Şanzımanlar çelik”’ derlerdi arkasından kıkırdayarak anlamazdım. Sonradan öğrendim çamaşır makinası bir sağa bir sola dönüyormuş, adı da şanzımanlar çelikmiş. Benimkinin hikayesi belli daha uzun pek bir sesli bir o kadar hareketli. Bana dedi ki hem de bir kaç kez ”Emekliye ayrılmak istiyorum çok yoruldum.” hatta sesini yükseltti ağlayıp inledi ben de ciddi ciddi düşündüm o aralar acaba vakti geldi mi diye. Hem evden ölü çıkarmanın manası ne? Ölmeden vakti varken yolları ayırmalı. Çamaşır makinası dönüyordu, ben tam da şu an onu öldürüyor, diriltiyor, isyan ettiriyordum o döndükçe ben daha çok yazıyordum . Bırakmam onu ancak ölüsü çıkar bu evden dedim kendime en son buna karar verdim. O bir yandan dönecek ben yazacaktım. Hem ben ölülerden korkmam ki . Karar verilmiştir…
Nihan Vardar
0 yorum