Dümbük
Başına babasından kalan tek miras takkesini geçirdi, ucu patlamış ayakkabısının topuğuna basarak, ayakkabısının içine giren kar çoraplarını ıslattıkça abdestini günaha sokarak sövüyordu kendinden olmayan belediye başkanına, yolları bile temizlemiyorlar birde iktidar olsalar ne olacak diye.
Önde giden iki kişiyi gördü yolu aynı camide kesişecek, koşturmaya başladı yırtık ayakkabısı tutamadığı çişi ile belli malum haberi izlemişti satacaktı duyduklarını yine millete.
Küm kem
Kem küm…
Konya’da dünyadan gizli savaş uçakları yapmışız dünya bizi kıskanıyor.
Hökümetimiz o gadar böyük ki; Suriye’den Afganistan’dan gelen binlerce kişiye bakıyoruz.
Şu cehape yüzünden kar yağışı da bi türlü bitmedi kış geldi kömüre elektriğe zam bunların yüzünden geliyor.
Vırt zırt.
Kem küm.
Yanında yürüyen adamın çattığı kaşlarına baka baka girdi camiye
Dini bütün imam konuşuyordu kürsüde.
‘’ kul hakkı yemeyin, yedirtmeyin, yiyen ile birlikte olmayın.’’
Her hıyarım diyenin ardından bir tutam tuz alıp gitmeyin.’’
Amin dedi sessizce amin…
Lakin anlamadı dümbük daha kendi dümbüklüğünü.
Çıktı camiden yırtık ayakkabısının topuğuna basıp ucundan giren karlara söve söve.
Önce manava uğradı domates 20 lire.
Biber 17 soğan bile 7 lire.
Ağzını içinde yuvarlaya yuvarlaya vazzirivinzüre kodumun cehapesi dedi.
Hanımı yağda istemişti uğradı bakkala okkası 45 lire, beynine sıçrayan ateş poposun da motor etkisi yaptı koşarak uzaklaştı bakkaldan.
Sıkıla sıkıla öfleye püfleye gitti eve.
Tık tık kim o ?
Ben ‘’ dümbük’’ diyemedi, girdi içeri başı önde.
İlişti iskemlesine elinde kumanda açtı malum kanalı, her yer güllük gülistanlık bir keyif geldi içine; seslendi ‘’ karnım aççç ‘’…
İçerde sessiz sedasız siparişlerin gelmediğini gören kadın içinde ki canavarı çıkardı birden yüklendi ses teline.
Ne getirdin de? ne yiyeceksin!
Bre Dümbük…
(s.a)
1 kg yağ 45 lira
0 yorum