Kırmızı Hiper Dev VY Canis Majoris Yıldızının Kararmasının Gizemi

KIRMIZI HİPERDEV VY CANİS MAJORİS, DEVASA TOZ BULUTLARIYLA KAPLI
Yıldızlar olağanüstü boyutlarda büyük olabilir. En devasalarından biri VY Canis Majoris. Güneş sistemimizin ortasına yerleştirilirse, Satürn’ün yörüngesine kadar olan tüm gezegenleri (Merkür, Venüs, Dünya, Mars, ve Jüpiter dahil) yutar. Uygun bir şekilde kırmızı hiper dev olarak adlandırılan bu canavar, 300.000 Güneş kadar parlaktır. Yine de o kadar uzakta ki, 200 yıl önce kış takım yıldızı Büyük Köpek’te yalnızca sönük bir yıldız olarak görülebiliyordu. O zamandan beri, solmuş ve artık çıplak gözle görülemez durumda. Gökbilimciler, yıldıza yakından bakmak için Hubble’ı kullandılar ve kararmanın nedenini keşfettiler. Yıldız, ömrünün son evrelerinde devasa toz bulutları saçıyor. Sonunda, şişmiş yıldız bir süpernova olarak patlayabilir veya basitçe çökebilir ve bir kara delik oluşturabilir.
Geçen yıl, Orion takımyıldızındaki parlak kırmızı üst dev yıldız Betelguese’nin dramatik bir şekilde solması, ancak daha sonra toparlanmasıyla astronomların kafası karışmıştı. Karartma haftalarca sürdü. Şimdi, gökbilimciler, gözlerini bitişik takımyıldız Büyük Köpek’teki bir canavar yıldıza çevirdiler.
Betelgeuse’den çok daha büyük, ve daha şiddetli olan kırmızı hiper dev VY Canis Majoris, yıllarca süren çok daha uzun, daha sönük dönemler yaşıyor. NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’ndan elde edilen yeni bulgular, Betelgeuse’de meydana gelen süreçlerin aynısının bu hiper devde, ancak çok daha büyük bir ölçekte gerçekleştiğini gösteriyor.
Çalışmanın lideri, Minnesota Üniversitesi, Minneapolis’ten astrofizikçi Roberta Humphreys, “VY Canis Majoris, kararma konusunda Betelgeuse gibi davranıyor” dedi.
Humphreys, “VY Canis Majoris’te benzer bir şey görüyoruz, ancak çok daha büyük bir ölçekte. Büyük olasılıkla yıldızdan gelen ışığı geçici olarak engelleyen tozdan kaynaklanan, çok derin solmasına karşılık gelen devasa malzeme püskürmeleri” diyor.
Humphreys, “Bu yıldız kesinlikle harika. Bildiğimiz en büyük yıldızlardan biri – çok gelişmiş, kırmızı bir süper dev. Birden fazla dev patlaması oldu,” diye açıkladı.
Dev plazma yayları, yıldızı, Dünya’nın Güneş’ten binlerce kat daha uzakta olan mesafelerde çevreler. Bu yaylar, sadece çok daha büyük bir ölçekte kendi Güneşimizden gelen güneş rüzgarlarına benziyor. Ayrıca, yıldıza fiziksel olarak bağlı değiller, daha ziyade dışarı atılmış gibi görünüyorlar ve uzaklaşıyorlar. Yıldıza yakın diğer yapılardan bazıları hala nispeten kompakt, küçük düğümler ve bulutsu özellikler gibi görünüyor.
Daha önceki Hubble çalışmalarında, Humphreys ve ekibi bu büyük yapıların yıldızdan ne zaman fırlatıldığını belirleyebildiler. Son birkaç yüz yıl içinde, bazıları son 100 ila 200 yıl arasında değişen tarihler buldular.
Şimdi, Hubble ile yapılan yeni çalışmada, araştırmacılar, bir asırdan daha eski olabilecek yıldıza çok daha yakın özellikleri çözdüler. Humphreys ve ekibi, sıcak gazın yakın düğümlerinin ve diğer özelliklerin hızlarını ve hareketlerini belirlemek için Hubble’ı kullanarak bu patlamaları daha doğru bir şekilde tarihlendirebildiler. Buldukları şey dikkat çekiciydi: Bu düğümlerin çoğu, 19. ve 20. yüzyıllarda VY Canis Majoris’in her zamanki parlaklığının altıda birine düştüğü zamanlardaki birden fazla olayla bağlantılı.
Betelgeuse’un aksine, VY Canis Majoris artık çıplak gözle görülemeyecek kadar soluk. Yıldız bir zamanlar görülebiliyordu ama o kadar karardı ki artık sadece teleskoplarla görülebiliyor.
Hiper dev, Betelgeuse’den 100 kat daha fazla kütle tutuyor. Bazı düğümlerdeki kütle, Jüpiter’in kütlesinin iki katından fazladır. Humphreys, “Yıldızın bunu yapabilmesi inanılmaz” diyor ve ekliyor. “Hem VY Canis Majoris hem de Betelgeuse’deki bu yüksek kütle kaybı olaylarının kaynağı muhtemelen büyük ölçekli yüzey aktivitesinden, kaynaklanmaktadır.”
Humphreys, “Bu muhtemelen kırmızı süper devlerde bilim adamlarının düşündüğünden daha yaygındır ve VY Canis Majoris uç bir örnektir,” diye devam etti. “Kırmızı süper devler için her zaman biraz gizemli olan kütle kaybını yönlendiren ana mekanizma bile olabilir.”
Diğer kırmızı süper devler nispeten parlak olmalarına ve çok fazla toz yaymalarına rağmen hiçbiri VY Canis Majoris kadar karmaşık değildir. “Peki özel olan ne? VY Canis Majoris, onu diğer yıldızlardan ayıran benzersiz bir evrimsel durumda olabilir.” diyor Humphreys.
Yıldız, yaşamına, Güneş’imizin kütlesinin belki de 35 ila 40 katı kadar, süper sıcak, parlak, mavi bir üst dev yıldız olarak başladı. Birkaç milyon yıl sonra, çekirdeğindeki hidrojen füzyonu yanma hızı değiştikçe, yıldız şişerek kırmızı bir süper dev haline geldi. Humphreys, yıldızın kısa bir süre daha sıcak bir duruma geri dönmüş olabileceğinden ve daha sonra kırmızı bir süper dev aşamasına kadar şiştiğinden şüpheleniyor.
Humphreys, “Belki de bu çok karmaşık durum VY Canis Majoris’i bu kadar özel, bu kadar aşırı yapan şey, onun ikinci aşama bir kırmızı süper dev olması olabilir,” diye açıkladı. VY Canis Majoris, kütlesinin yarısını çoktan fırlatmış olabilir. Bir süpernova olarak patlamak yerine, doğrudan bir kara deliğe çökebilir.

İlhan Vardar
Kaynak : BİLİM: NASA, ESA, Roberta Humphreys (UMN) Sürüm Kimliği: 2021-009
0 yorum