Neden Akıl Sağlığı-II
Siyasetçilerimiz!
747 views
Çoban yol kenarında koyunlarını otlatıyormuş.
Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış.
Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağı inmiş ve çobana sormuş:
“Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?”
Çoban bir adama bir koyunlara bakmış: “Tamam” diye cevap vermiş.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış, bir NASA sitesine girmiş, GPRS’ini kullanarak yeri taramış, bir data base ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış.
Çobana dönmüş: “Tam olarak 1586 adet koyunun var” demiş.
Çoban: “Doğru” diye cevap vermiş, “koyununu alabilirsin.”
Genç adam koyunu almış ve Jeep’inin arkasına koymuş.
Bu sefer çoban genç adama dönmüş: “Eğer ben senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş.
Adam: “Evet, neden olmasın?” diye yanıtlamış.
“Sen bir danışmansın.”
Adam şaşırmış: “Nasıl oldu da bildin?”
Çoban: “Çok basit” diye cevap vermiş,
“Buraya çağrılmadan geldin bu bir. İkincisi benim zaten bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden koyun istedin. Üçüncüsü yaptığım hiçbir şeyden anlamıyorsun, çünkü koyun yerine köpeğimi aldın.”
Ara sıra “Akıl ve Ruh Sağlığı” ve ilgilendiğim diğer konularla ile ilgili olarak herhangi bir öneri var mı diye TBMM Önergeler sayfasına girdiğimde yukarıda sizlere de aktardığım dünyaca ünlü bir danışmanlık firması (Think tank, iş dünyası veya devlet politikaları konusunda, uzman bir grubun disiplinler arası çalışmalar yaparak düşünce ürettikleri bir yapıdır) için üretilen fıkra gelir aklıma.
Mecliste her yıl binlerce belki yazılı ve sözlü soru önergesi verilir. Bunları takip etmek vatandaş olarak mümkün değil.
Bunun yanında sorulan soru ve yanıtlara baktığınızda zaten birçoğunu gündemi takip eden vatandaşın bildiği basın ve sosyal medyada sürekli paylaşılan soru ve yanıtlar olduğunu görürsünüz.
Yüz binlerce sayfayı kapsayan bu dokümanlardaki özet bilgiye ancak Meclis’e gönderdiğimiz Vekillerimiz ya da siyasi örgütlerden ulaşabiliriz.
Ve gündeme alınmasını istediğiniz konuları da ancak bu şekilde siyasi örgütlere ileterek çözüm yollarına ulaşmaya çalışırsınız.
Demokrasinin kuralıdır bu.
Örgütler Halk için vardır.
Teori böylede acaba pratikte durum nasıl?
Vekillerin verdiği önergelerin tamamına yakınına yanıt verilmiş durumda.
İşte asıl ilgilendiğim ve sorun olarak gördüğüm konu bu.
Vatandaş olarak yanıt alabiliyor muyuz.?
Tabi ki soruda yanıtta mevcut.
Eğer ki bu söz konusu olsaydı bu satırları okumuyor olacaktınız.
Yıllardan beri kaleme almaya çalıştığım, rakamlar verdiğim ve çocuklarımız, ülkemiz geleceğinin daha sağlıklı olması için önemsediğim, konunun siyasilerin ve vekillerin gündemine alınabilmesini sağlamak için denemediğim yol kalmadı.
Siyasilerden aldığım yanıt “Akıl mı kaldı ki sağlığını düşüneceğiz?”
Ya da “Ekonomi düzelirse akıl sağlığı da dahil her şey düzelir” mantığı.
Ya da konu ile ilgili bir kitabı takdim ettiğim bir siyasinin danışmanına dönerek “Tuğla gibi kitap şunu oku da bana özetini” anlat demesi.
Ya da yıllardan beri bir vekilin “konuyu meclise taşıyacağım” diyerek oyalaması.
Şimdi aklınıza şu soru gelebilir.
Fıkra ve siyasilerle ile konunun ne ilgisi var.
Farklı yorumlar üretmek mümkün ben şöyle düşünüyorum :
-Siyasilerimizde seçimlerden önceki günlerde oy almak için biz çağırmadan geliyorlar ta ki diğer seçime kadar ara ki bulasın,
-Zaten bizim bildiğimiz soru ve yanıtları veriyorlar;
-Halkın gündemi ile ilgili sorunlara kulak tıkayarak, getirilen projenin gerçekten önemli mi değil mi, aptalca mı olup olmadığı konusunda danışmanlar ordusu içinde yüzdükleri halde, örgüt gücü olduğu halde araştırıp, düşünce üretmeyerek, ve öneriyi yanıtsız bırakarak halkı anlamamazlıktan gelmiyorlar mı?
Not : Şu siyasi düşünce bu siyasi düşünce diye açıklamayacağım. Bir zamanlar Osmanlı Bankası ve bir reklamı vardı :
“Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız”
İlhan Vardar
0 yorum